Kripto paralara yatırım yapmak: önemli noktalar ve ipuçları
Kripto hakkında birkaç kelime
Bildiğiniz gibi, ilk dijital varlık olan Bitcoin 2009 yılında ortaya çıkmıştı. Daha sonra Ethereum, Litecoin, Ripple ve benzerleri gibi birçok farklı proje yeni alternatifler sundu. Coinmarketcap'e göre Mart 2023 itibariyla, piyasada 22 binden fazla kripto para birimi bulunmaktadır ve kripto paraların toplam piyasa değeri 1 trilyon dolardan fazladır.
Kripto ve NFT piyasaları, yeni dijital varlık sınıflarına yatırım yapmak isteyenler için hayatta bir kez karşılaşabilecekleri fırsatlar sunuyor. Bu varlık sınıfı şu anda dünya genelinde belirli kurallara göre düzenlenmekte ve bir yatırım aracı olmak üzere diğer varlıklar arasında konumunu güçlendirmektedir.
Bununla birlikte kripto piyasaları hâlen gelişmekte olduğu için zaman zaman fiyat dalgalanmaları ve spekülasyonlar yaşanabiliyor. Ancak bu varlık sınıfının toplam değeri zaman içinde büyüme kaydettikçe fiyat dalgalanmaları ve spekülasyonlar (finans piyasalarını etkileyen major dalgalanmalar dışında) azalacaktır.
Kripto paralarla yatırım yaparken güçlü bir zemin oluşturmanızı sağlayacak bazı genel yatırım kurallarını sizlere aktarmak isterim. Bu kurallar yatırımlarınızı yaparken karar verme sürecinde size yardımcı olabilecek genel kurallardan ibaret. Ancak karar verirken kendi kişisel araştırmanızı yapmanız gerektiğini lütfen unutmayın.
Genel konu başlıklarına değindiğimize göre ayrıntılı açıklamalara geçebiliriz.
Fiyatlar Yükselirken Fırsatı Kaçırma Korkusuna (Fear Of Missing Out) yani (FOMO) ya Yenik Düşmeyin
Fırsatı Kaçırma Korkusu (FOMO) kripto para yatırımlarında kurnaz bir düşmandır. Bir süredir bir varlığı izliyorsunuz, durum tespiti yapıyorsunuz ve satın almak için zaman bekliyorsunuz. Ancak kısa süreliğine bile olsa, kripto varlıkların fiyat takibini bıraktığınızda olası bir kâr elde etme fırsatını kaçırabilirsiniz. Böylelikle erken ve düşük fiyattan alım yapanlar, kutlama yaparken siz bu fırsatın elinizden kayıp gittiğini düşünürsünüz.
Fiyatlar yükselirken kripto varlık satın alma dürtüsüne karşı koymak zor olabilir. Ancak bu dürtüye karşı koyabilirseniz kârlı çıkan yine siz olursunuz. Fiyatlar ne kadar yüksek olursa, risk de o kadar yüksek olur. Bir varlığın fiyatı birden yükseldiyse o varlığın fiyatının o hızda düşme riski de daha yüksektir.
Varlığın hâlâ olması gerektiği değerden aşağıda olduğuna inandığınız için satın alma yapmak istiyor olabilirsiniz. Bu durumda sabırlı olmanızı ve yatırım yapmadan önce fiyatın biraz daha geri çekilmesini beklemenizi tavsiye ederim. Hiçbir varlık düz bir çizgide yükselmez. Fiyatlar yükselebilir, düşebilir, sonra tekrar yükselip tekrar düşebilir. Fırsatı kaçırma korkusu, yani FOMO gelip sizi bulduğunda satın alma yapmaktan kaçınabilirseniz daha düşük bir fiyattan alım yapma fırsatına denk gelip, güncel riskinizi azaltabilirsiniz.
Herkesin yaptığını yapmak zorunda değilsiniz
Yatırım konusunda bilgisine güvendiğim bir tanıdığım bana her zaman “yaşamını ilginç kılmak istiyorsan herkesin yaptığını yapma” derdi. Bu tavsiyenin kripto için de geçerli olduğunu düşünüyorum.
Fiyatlar ne zaman düşse medyada sürekli Bitcoin'in bir aldatmaca olduğu ve ileride de unutulup gideceğine dair çeşitli senaryolar gündeme geliyor. Daha önce hiç kripto yatırımı yapmamış tanıdıklarınız ise “Ben sana söylemiştim.” gibi cümleler kurabiliyor. Ancak bu söylemler ve senaryolar Bitcoin'in bir aldatmaca olduğunun işareti değil, yalnızca kripto paralara yatırım yapma vaktinin geldiğinin işareti olabilir! Neden mi? Düşük faiz ve düşük fiyatlar genellikle piyasanın dip fiyatlara yaklaştığını işaret eder.
Benzer şekilde, herkes kolay kâr elde etmeye çalışırken ve daha önce kripto varlıklarla tanışmamış orta yaş üzeri tanıdıklarınız bile Bitcoin'e yatırım yapmayı düşündüğünde, aslen bu daha fazla kâr elde etmek için iyi bir zaman olduğuna işaret eder.
Piyasalar, düzelmeden önce fiyat ve duyarlılıkta aşırıya kaçma eğilimindedir. Geri dönmeden ve yukarı çıkmadan önce "maksimum seviyeye ulaşırlar ve düşmeden önce zirveye çıkma ve "tepede ciddi kırılım yapma” eğilimi gösterirler. Herkesin yaptığının tersini yapın ve bu fiyat hareketlerini gerçekleşmeden önce tahmin etmeye çalışın.
Yatırımlarınızla duygusal bağ kurmayın
Belirli bir pozisyona, sırf geçmişte iyi performans gösterdiği için bağlanmayın. Tek kriteriniz bu olmamalı. Varlık riskli bir duruma düştüğünde her zaman o pozisyondan çıkabilecek durumda olun.
Terra LUNA’nın çöküşünü bir düşünün. Terra LUNA’nın arkasında bıraktığı bu enkaz alanından sağ çıkabilenler, UST sabit değerini kaybettiği an hemen harekete geçip hiçbir pişmanlık duymadan fonlarını satan kişilerdi.
UST'nin 0,95 $ aralığında dalgalandığı 24 saatlik bir zaman aralığı yaşanmıştı. Bu noktada risklerin rasyonel bir değerlendirmesi, fon satmaya işaret edecektir. Bu noktada satış yapmak, %5'lik bir kayıp yaratacaktır, ancak bunu yapmama riski %100'lük bir kayıpla sonuçlanabilir.
Maalesef bu çöküşün yaşandığı zamanlar birçok yatırımcı Terra ve UST'ye âdeta bağlanmışlardı, dolayısıyla da fonlarını satmayı düşünmemişlerdi. Söz konusu varlıklarınız ve yatırımlarınız ise duygularınızı bir kenara bırakmaya çalışın ve varlıklarınız geçmişte iyi performansı göstermiş olsalar bile mevcut durumda en mantıklı olan seçeneği seçin.
Ekstra işlem ücretlerini ödemek için her zaman hesabınızda kullanacağınız blok zincirinin yerel tokenini bulundurun
Çoğu blok zincirinde “işlem ücretleri” o blok zincirinin kendi tokeni cinsinden ödenir. Örneğin, Ethereum’da ETH cinsinden ödenirken Solana’da SOL cinsinden ödenir.
İşlem ücretlerini ödemek için cüzdanınızda her zaman bir miktar bu tokenlerden bulundurmalısınız. Bakiyeniz sıfıra düşerse, hesabınıza yerel token satın alana kadar ilgili blok zincirinde hiçbir işlem yapamazsınız.
İşlem ücretleri genelde düşük olduğundan, cüzdanınızda yüksek miktarda yerel token bulundurmanız şart değil. Ancak bu durum her zaman böyle olmayabilir. Bazen öyle bir şey olur ki ağ trafiği artabilir ve bunun sonucunda da işlem ücretleri fırlayabilir.
Örneğin bu yılın başlarında, ünlü yazılım geliştiricisi Andre Cronje, kripto para sektörünü bırakacağını söyleyerek Fantom tabanlı projesinden ayrılacağını açıkladığında, bu durum, yatırımcıların aceleyle kripto varlıklarını satmalarıyla birlikte bazı ilişkili tokenların bir anda sert bir düşüşe geçmesine sebep oldu. Yatırımcıların bir anda kripto varlıklarını elden çıkarması aynı zamanda işlem ücretlerinin de yaklaşık 1000 kat artmasıyla sonuçlandı. Neyse ki Fantom'daki işlem ücretleri çok düşüktü ve 0,2 $'lık işlem ücreti farkı 4 $ olmuştu. Güven sarsılmasına neden olan bu durum aşırı satışları tetiklemişti. Ağda gerçekleşen aşırı hareketler sonucu ağ işlem ücretlerindeki anlamsız artış elinde düşük miktara FTM tutanlar için zorunlu bir HODL(Piyasalar düşüş yaşadığında portföyündeki varlıkları satmadan elinde tutmak) sürecine neden oldu çünkü ellerindeki varlıkları satmak istediklerinde ağ ücretini bile karşılayamıyorlardı. Cüzdanlarındaki FTM bakiyesi oldukça düşük olduğu ve gereken primi ödeyemedikleri için, her ne kadar pozisyonlarından çıkmaya çalışmış olsalar da pozisyonlarının küçülmesini önleyememişlerdi.
Kolay para kazanma kavramı gerçekçi değil
Bir çoğumuz kolay para kazanma hayaline dalıp gidebiliyoruz. Ancak şunu unutmamak gerekir: Bir şey kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, muhtemelen gerçek de değildir. Kısa süre içinde büyük kazançlara imza atan kripto projeleri yükseldikleri hızda düşebilir.
Bu fiyat hareketleri, yatırımcılar için harika fırsatlar sağlar. Ancak daha istikrarlı bir değer artışını hedeflemek için uzun vadeli bir portföy oluşturuyorsanız, bu ani hareketlerden kaçınmalısınız. İlginizi ve dikkatinizi en son çıkan popüler projelere vermek ve onlara yatırım yapmak yerine bu popüler projelere harcamayı düşündüğünüz parayı güvendiğiniz kripto varlıklara yatırım yaparak, varlıklarınızı daha iyi şekilde değerlendirebilirsiniz.
Kripto paralara yatırım yapmak için en iyi zaman hangisidir?
Bitcoin gibi kripto para birimleri, günlük (hatta saatlik) fiyat dalgalanması yaşayabilir. Her türlü yatırımda olduğu gibi bu dalgalanma belirsizliğe, fırsatı kaçırma korkusuna veya katılmış olma korkusuna neden olabilir. Fiyatlarda dalgalanma yaşanırken ne zaman satın alacağınızı nasıl bilirsiniz?
İdeal bir dünyada bu basittir: fiyat düşükken satın alınır, fiyat yüksekken satılır. Gerçekteyse bu, uzmanlar için bile, söylemesi kolay, yapması zor bir iştir. "Piyasanın zamanlamasını tutturmaya" çalışmak yerine birçok yatırımcı, ortalama dolar maliyeti (veya "ODM") denen bir strateji kullanır. Böylelikle kripto para, hisse senedi veya altın gibi bir varlığa düzenli aralıklarla küçük bir miktar yatırarak piyasa dalgalanmasının etkisini azaltır.
ODM, birisi yatırımlarının uzun vadede değer kazanacağına (veya değerinin artacağına) ve o noktaya ulaşırken arada fiyat dalgalanması yaşayacağına inandığında doğru tercih olabilir.
ODM nedir?
ODM, bir yatırımcının fiyata bakmaksızın bir zaman aralığı boyunca bir varlığı küçük miktarlarda düzenli olarak satın aldığı uzun vadeli bir yatırım stratejisidir (örneğin tek seferde 1.200 $ yatırmak yerine bir yıl boyunca her ay Bitcoin'e 100 $ yatırmak gibi). ODM programları, zamanla ve yatırımcının hedeflerine bağlı olarak değişebilir; sadece birkaç ay veya uzun yıllar boyunca sürebilir.
ODM, Bitcoin satın alımında popüler bir yöntem olsa da, kripto para birimlerine özgü bir strateji değildir. Geleneksel yatırımcılar, hisse senedi piyasasındaki dalgalanmaların etkilerinden korunmak için uzun yıllardır bu stratejiyi kullanıyor. Her maaş günü işvereninizin emeklilik planı aracılığıyla yatırım yapıyorsanız ODM stratejisini zaten kullanıyor olabilirsiniz.
ODM'nin yararları nelerdir?
ODM, herkesin bildiği gibi zor bir iş olan piyasanın zamanlamasını tutturmaya çalışmaksızın veya farkında olmadan tüm paranızı bir tepe noktasında "toptan" kullanma riski olmaksızın kripto paralara sahip olmanın etkili bir yoludur.
Burada önemli olan, bütçenize uygun bir tutar seçmek ve varlığın fiyatına bakmaksızın düzenli olarak yatırım yapmaktır. Bu strateji, zamanla satın alımların maliyetini "ortalama" ve belirli bir satın alımdaki ani düşüşün genel etkisini azaltma potansiyeline sahiptir. Fiyatlar düştüğündeyse ODM stratejisini kullanan yatırımcılar programlandığı gibi varlığı satın almaya devam edebilir, böylelikle fiyatlar toparlandığında kazanç elde etme potansiyeline sahip olur.
ODM, toptan yatırım seçeneğinden ne zaman daha etkilidir?
ODM, bir yatırımcının güvenli bir şekilde bir piyasaya girmesine, uzun vadeli fiyat artışından yararlanmaya başlamasına ve kısa vadede aşağı yönlü fiyat hareketlerinin risklerini, ortalamaya dâhil ederek azaltmasına yardımcı olabilir. Üstelik aşağıdaki gibi durumlarda da tek seferde bir sürü para yatırmakla karşılaştırıldığında daha tahmin edilebilir getiriler sunabilir:
-
Zamanla değeri artabilecek bir varlığın satın alınması. Bir yatırımcı fiyatların düşmek üzere olduğunu, ama uzun vadede fiyatların toparlamasının muhtemel olduğunu düşünüyorsa, aşağı yönlü hareketin gerçekleşeceğini düşündüğü zaman aralığı boyunca parasını yatırmak için ODM stratejisini kullanabilir. Tahmini doğru çıkarsa, varlıkları daha düşük bir fiyattan toplamanın faydasını görür. Ama tahmini yanlış çıksa bile, fiyat yükselirken piyasada hâlihazırda yatırım yapmış olacaklardır.
-
Dalgalanma zamanlarında kötü senaryoyu da düşünerek kendinizi riskten korumak.ODM, yatırımcıları zaman içinde farklı fiyatlara maruz bırakır. Bu stratejinin hedefi, piyasada fiyat dalgalanması yaşandığında bir yatırımcının portföyündeki dramatik artışların veya azalışların etkisini ortalamaya yedirerek azaltmak ve her iki yöndeki fiyat hareketinden biraz yararlanmaktır.
-
Fırsatı Kaçırma Korkusundan ve duygusal takaslardan kaçınma.ODM, kurala dayalı bir yatırım yaklaşımıdır. Başlangıç düzeyindeki yatırımcılar sıklıkla "duygusal takas kararları alma" tuzağına düşer. Böyle durumlarda satın alma ve satma kararlarını korku veya heyecan gibi psikolojik etmenler belirler. Bunlar yatırımcıların portföylerini verimsiz bir şekilde yönetmesine yol açar (aşağı yönlü bir hareket sırasında panik satışlarını veya katlanarak büyüme fırsatını kaçırma korkusuyla gereğinden fazla yatırım yapılan durumları düşünün).
ODM pratikte nasıl çalışır?
Elbette herhangi bir ODM stratejisinin başarısı piyasada nelerin olup bittiğine bağlıdır. Daha iyi açıklamak için Bitcoin'in bugüne kadarki en büyük düşüşüne giden süreçteki gerçek fiyatları kullanarak bir örneği ayrıntısıyla inceleyelim. 18 Aralık 2017'den (o yılın fiyat bakımından tepe noktasına yakın bir yerden) başlayarak her hafta bitcoine 100 $ yatırsaydınız, toplamda 16.300 $ yatırmış olurdunuz. Ama 25 Ocak 2021'de portföyünüzün değeri yaklaşık 65.000 $ olacaktı, bu da %299'dan daha fazla bir yatırım getirisi demektir.
Kripto para yatırımında 10 kural
1- Piyasa nasıl işliyor videoları izleyin: Kripto para yatırımı yapmadan önce bu piyasanın mekanizmasını ve işleyişini anlayın. Alım, satım, değiştirme, transfer gibi temel ama son derece kritik işlemlerle ilgili kısa bir araştırma yapın. Bunları anlatan videoları izlemekte büyük fayda bulunuyor.
2- Sakin olun: Kripto para piyasasında psikoloji çok önemli bir yer tutuyor. Yatırımcıların yaptığı yatırımın veya işlemin başarı şansı o anki karar verme mekanizmalarıyla ve ruh halleriyle son derece doğru orantılı. Yatırım psikolojisi gelişmiş bireylerin daha mantıklı ve daha karlı işlemler gerçekleştirdiği yapılan araştırmalar arasında yer alıyor.
3- Günlük fırsata değil konjonktüre odaklanın: Günlük kazançlardan ziyade uzun vadeli yatırımcı olmak daha önemli. Kripto paraların volatil olmasını avantaja çevirmek ve gün içinde birçok işleme girmeyi tercih eden yatırımcı grubu genellikle zarar eden kesim oluyor. Genel konjonktürü iyi takip edip doğru yatırımı uzun vadeli yapan bireyler bu piyasada daha iyi kazanma şansı elde ediyor.
4- Ekosisteme faydalı projeyi tercih edin: Temel analiz yapmayı öğrenin. Projesi iyi olan, teknik alt yapısı ve ekibi sağlam projelerin ara ara uğradığı satışlar aslında bir alım fırsatıdır. Uzun vadede ekosisteme fayda sağlayacak yararlı projelere yatırım yapmak gerçek bir yatırım tercihi olacaktır.
5- Treni kaçırma duygusu paniğe yol açmasın: Türkçesi “fırsatı kaçırma korkusu” olarak adlandırılan FOMO (Fear Of Missing Out), fiyatlar yükselirken yaşanan fırsatı kaçırma korkusuna verilen duygudur. Kripto para piyasasında çok sayıda altcoin olduğu için hemen hemen her gün yeni fırsatlar ortaya çıkıyor. Yatırımcıların büyük bir bölümünün en çok yaptığı hata FOMO'ya kapılmak oluyor. FOMO duygusuna kapılan yatırımcılar satın alma dürtüsüne karşı koymakta zorlansalar bile bunu başarabildikleri takdirde kazançlı çıkmaları daha mümkün. Bu konuda endişenmeyen, fırsatlar her zaman karşınıza tekrar gelecek.
6- Biraz ondan biraz bundan alın: Tek bir finansal araca tüm birikimlerinizi bağlamayın. Portföyünüzü mutlaka çeşitlendirin. Çünkü çeşitlendirilmiş bir portföy, uzun süreli kazancın anahtarı. Riski ne kadar aza indirir ve matematiği ne kadar iyi kullanırsanız, rakiplerinizin stratejisinin önüne geçer ve yatırımlarınızın değerini yakalayabilirsiniz.
7- Zararı kes noktanız olsun: STOP'lu (zarar kes) işlem açmak son derece önemli. Kripto para piyasası için 24 saat oldukça uzun bir zaman ve piyasa ile ilgilenmediğiniz 2 saatte bile çok volatil hareketler gerçekleşebilir. Yükselişin sert olduğu gibi düşüşlerin de oldukça sert olabildiği kripto para piyasasında zararı kes seviyesi kullanmak size katkı sağlayacak.
8- Stratejiyle hareket edin: Bir stratejiniz olsun. Bir trade planı olmayan yatırımcılar piyasada
tansiyonun arttığı ve karar almanın zorlaştığı anlarda genellikle yanlış psikolojiyle yanlış tercihte bulunarak para kaybetmeye eğilimli oluyorlar. Yatırım planı olan bireyler ise ne zaman alım-satım yapacağı konusunda daha rahat karar verebilir hale geliyorlar.
9- Başlangıç seviyesinde de olsa teknik analiz öğrenin: Finansal piyasalara adım atmış hemen herkesin görmüş olduğu çizgiler, şekiller ve terimler aslında göründüğünden çok daha fazla işinize yarayabilir. Çünkü teknik analiz sayesinde yatırımcılar hangi noktada işleme girilmesi ve hangi noktada çıkılması gerektiğini tahmin edebilir ve potansiyel bir zararı önleyebilir.
10- Kazanmaya değil kaybetmemeye odaklanın: En önemli kural, piyasa denilen şey fiyatların oluştuğu değil, doğru fiyatların itibar gördüğü yerdir. Bu yüzden piyasada yatırım yaparken en önemli şey para kazanmak değil, para kaybetmemektir.