Her ruh dünyaya gelmeden önce ikiye bölünür ve dünyaya iki fiziksel form şeklinde gönderilir. Bunlardan biri eril diğeri ise dişil enerji formunda dünyaya gelirler, ve yaşamları boyunca  farkında bile olmadan diğer yarılarını ararlar. Bizim diğer yarımız, Ruh ikizi,  İkiz ruh, İkiz alev şeklinde adlandırılır.
Fiziksel dünyada ikiz ruhların karşılaşması nadiren gerçekleşen bir durumdur. Ruhlar karşılaştığı andan itibaren sanki birbirlerini yıllardır tanıyormuş gibidirler.  Kendilerini diğerinin yanında adeta ait oldukları yerde, kendi evlerindeymiş gibi çok rahat hissederler. İşte bu his ise çoğu zaman ruh eşi ile karıştırılmaktadır.

Ruhlar karşılaştıkları andan itibaren; birbirini çok kısa süredir tanıyor olsalar dahi birbirlerinin ne düşündüğünü hissedebilirler, sıklıkla kullandığınız bir sözün aynısını adeta sizden duymuşcasına size söyleyebilirler. Aralarındaki telapatik iletişim o kadar kuvetlidir ki asla birbirlerine yalan söyleyemezler.
Karşılaşma anında her şey son derce mükemmel başlar, en az hayallerinizdeki kadar mükemmel ve ister istemez "Gerçek olamayacak kadar mükemmel"  diye sorgularsınız yaşadıklarınızı. Sonrasında ise aynı hızla yaşadığınız rüya kabusa dönüşür. Taraflar birbirini Ayna 'lamaya başlar. Sizin kendinize bile itiraf etmekten korktuğunuz her ne varsa o sizin korkularınız ile yüzleşmeniz adına size o yönlerinizi tek tek gösterir, tabiki sizde ona. Dolayısıyla taraflar bu durum karşısında giderek zorlanmaya başlar ve eni sonu biri bu ilişkiden uzaklaşır.

Ayrılık aşamasında taraflardan dişil enerji yüksek olan taraf uyanış yaşar ve farkındalık seviyesi hızla yükselmeye başlar ve taraflardan birinin diğerini uyandırması ile süreç devam eder ve en önemlisi de ilişki boyunca hissettiğiniz bağlantı ayrılık boyunca da devam eder. Çoğu zaman sosyal çevreniz asla sizi anlamaz.

İkiz ruh yolculuklarında tarafların birlikteliklerini engelleyecek durumlar mutlaka vardır. Aralarında çok büyük yaş farkı, birinin zenci diğerinin beyaz, birinin Müslüman diğerinin gayrimüslim, birinin evli diğerinin bekar olması gibi. Bu zorluklar yaratılmasının amacı ise sizlerin uyanışınız aşamasında tüm inançlarınızı ve blokajlarınızı aşabilmeniz içindir. Uyanış yaşayan ruhta ise artık Ego kalmaz, daha sakin daha dingin bir insana dönüşür ve hayata ve yaşadıklarını sorgulaması evresi çok doğaldır. Bu uyanış aşamasında ruhun yalnız kalarak bu korkulardan arınma sürecini özümsek istemesi de çok doğaldır.
Şimdi ise birçoğunuzun merak ettiği konuya gelelim "bir daha bir araya gelirler mi?" sorusuna. İkiziniz olduğunu düşündüğünüz kişiye ulaşmaya çabalamamanızı tavsiye ederim çünkü özellikle uzaklaşan taraf, ulaşılmaya çalışılan taraf ile aynı ise ulaşma çabalarınız gururunuzun daha da kırılmasına sebep olabilir. Bu süreçte kendi iç sesiniz ve evren sizi gitmeniz gereken yöne doğru yönlendirecektir. Tarafların ikisi de aynı frekansa yükselene kadar bir araya gelmeyebilirler hatta gelseler dahi tekrar ayrılık kaçınılmaz olabilir. Bu sebeple nasıl içinizden bir ses onun sizin ikiziniz olduğunu söylüyorsa barışıp barışmayacağınızı da söylüyordur size. Kimseye değil sadece iç sesinize güvenmeniz en doğrusu olacaktır. Son olarak; şu asla unutulmamalıdır ki, onun uyanışının hangi aşamada olduğunu bilemediğinizden ötürü siz kendi hayatınızda ve akışınızda kalın çünkü telepatik olarak kurduğunuz o bağ zaten kopmadığından onu hep hissedeceksiniz ancak fiziksel dünyada ne yazık ki tekrar bir araya geleceğinizin bir garantisi yoktur.